Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

25 Aralık 2009 Cuma

matem-i muharrem

hüseyn düştü atından
sahra yı kerbelaya
cibril var haber ver
sultanı enbiyaya


aslında daha önce defalarca duyduğum ama dinlemediğim dün ise en çok beğendiğim mersiye..
sabahat akkiraz da bir başka diyor..

23 Aralık 2009 Çarşamba

hayat güzelmişşşşşşşşş!!!!!!!!


ırkçı değilim gayet iyi biriyim..ama izlediğim bir çok filmden burnuma yahudilik gelirse işşte ol zaman bu beni garip düşüncelere gark eder..geçen yıl en iyi kadın oyunculuğunu alan kate winslet ve the reader...ve uzun zamandır izlememek için büyük emek sarfettiğim hayat güzeldir..

evet hayat güzeldir...keşke bu kötülükler olmasa ama o yahudilere yapılar bir çok şey şimdi müslümanlara yapılıyor...hem de haksız yere...gidin hristiyanlara yapın kardeşim...ve ben inanıyorum ki 100 yıl da geçse müslümanlar onların filmlerini bile çekmez..bu bakımdan utandım...

heee izlediğime pişman mıyım...hayır...ama izlemesem daha iyi olurdu herlade..ya benim kalbim yumuşuyor..ama biz allah için sevmek ve allah için nefret etmek zorundayız...

not: söylendiği yerden giden şey................................sesssizlik...............................

ve ben olsam belki de o trene binmezdim..

16 Aralık 2009 Çarşamba

merry muharrem...

kim bilir kaç kişi bu gecenin hicri yılbaşı olduğunu bilmiyordur...yazık valla...bazıları 31 aralık için gün sayarken ve hindisinin içine ne olduracağını düşünürken ve hatta bazıları kurban denen bir ibadetin olamayacağını düşünürken ben de hindilerin suçu ne diye sormadan edemiyorumm..ben de bir hayvan severim ama pişmiş olanından:D
şimdi yeni bir yıla girdik...aslında islam geleneğinde de var bir yıla, bir aya , bir haftaya, bir güne nasıl başlarsan öyle gider...buna inanıyorum...ve bu akşam ayşegülün doğumgünü partisini yaptığımız ve hep birarada olduğumuzu düşününce allaaaaaaaaaaaaaahh bu sene partilerle geçeceğe benziyor...
neyse gidip biraz namaz kılayım bari...

5 Aralık 2009 Cumartesi

kuzguncuk türküsü

dün esti bir rüzgar ve tiyatroya gittim uzun zamandır ilk kez..ismi de başlıkta mevcut...hikaye eskiden çok iyi geçinen türk, rum, hristiyan, musevi kuzguncuk halkının daha sonra devletin el atmasıyla ilişkilerinin fesada uğramasını anlatıyor...birden türkler nazilere benzetiliyor ve diğer ırklar ezilmiş geçilmiş, evleri ellerinden alınmış mazlum halk oluyor...ve bu da benim aklıma ilk olarak ergenekonu getirmekle beraber şu an diğer hakların ellerinden alınmış olan bağaz manzaralı evlerin ne bizim ne de bir tanıdığımızın olması hasebiyle çok da üstüme alınmıyorum...o sırada birden milliyetçilik damarlarım kabardı hatta en ön sırada oturmasaydım alkışlamazdım bile..bir ara valla içimden allahu ekber diye bağırdım...devlet tiyatrosu diye gittik..devleti kötülmekten başka bir şey bulamadık...ve katoloğa bakınca da nazım, turgut cansever gibi insanlardan oyunlar var...e be kurban olduğumun devlet tiyatroları bir adet sağcı yazar\yönetmen bulamadınız mı? tabi bu üstü açık kalmış bir yara malesef...
tabi hep kötü değildi..şarkılar olayla pek ilgisi olamasa da güzeldi...yastayım adlı şarkının orjinanli ispanyolca olarak söylendi galiba..ve çok güzeldi.. consuelo luz los bilbilicos the naghtingales
bütün bu tatminsizlikten dolayı bu akşam tekrar tiyatroya gideceğim..bakalım ya nasip..

4 Aralık 2009 Cuma

100.yazım...cemaat insanı

1.bir insan bir şeyi dışardan görür ve onun cazibesine kapılır..etrafında dolanır..içine girmek ister..
2.bu tutkuyla allem edip kallem edip bunun için bazı ön çalışmalar yapar..ortam kurar kendine..arkadaş vs..bazen de yağcılık bunlar için çok gerekli argümanlardır..
3.ve böylece ortama girer..ortam insanı olur..onların dediklerini ezberler...hiyerarşik düzende kendine bir yer edinmek için uğraşır...
4.gün geçtikçe yayılır, yayılır..oratama alışır.yatar kalkar...
5.fakat bu rutinlik bir yerde patlak verir, yeni insanlarla tanışıp koklaşmak ister...yeni bir lodos lazımdır belki..şöyle gagasını çıkartıp dışarı bakar.
6.ama hava mı soğuktur ne cesaret edememiştir cemaat insanı..zaten burda her şey iyidir..cemaatin etinden ve sütünden yararlanmaya devam edilir..
7.bu böyle devam etse de klostrofobisi depreşen ortam insanı buna daha fazla dayanamaz.
8.esas git-geller şimdi başlamıştır...5n 1k tarzı sorularla muhattaptır hep beyin.
9.ve yavaş yavaş kendine bir demokratik açılım yapar..seçme ve seçilme hakkını tekrar kullanıp karar verir..bunun için her şeyi göze almıştır..
10.önce kendi isteğiyle gitmiştir...fakat
11.kendini onlara yakın bulamamadan dolayı hep kovulmuş hissetmiştir....

stajın ilk günü

bugün için 10 gün yapabileceğim tatilimi bir haftaya indirdim.her ne kadar yök artık staj ilgili bir şeyleri kaldırdıysa da bundan bizim tam haberimiz olmadığı için biz yine gidelim dedik...
her birimize birer danışman hoca ayarlandı..gittiğimizde onlarla görüştük ve işi tatlıya bağladık.fakat bunlar olmadan önce ve sonra olanlarla ilgili yazmak sştediklerim var.
ilk olarak hocaların ekmekarası yemeleri çok garibime gitti hatta sağlık lı yaşam felan diye içimden geçirdiysem de öyle değil..bununla beraber f. hoca helva ve ekmek getirdi kendi yedi arkadaşlarına da ikram etti....biz o sıra da bize ikram edilmiş olan kaşarlı simitle çayı içiyorduk...f.hoca işi espiriye vurarak "işte siz de büyüyün öğretmen olun siz de helva yiyeceksiniz" dedi..
öğleden sonraki derse başlarken bir hoca "saat bir dersi olan derse dersi olamayan ense" demesi de bence hoştu..
aslında hocaların bizimle kendi çocukları gibi ilgilenmeleri çok hoştu...kendimi kendi lisemde gibi hissettim...bu arada hocaların neredeyse hepsi bizim okuldan mezun..onun için hoca dedikodusu da yapabiliyoruz:)
okula gelince tahmin ettiğim gibi büyüktü...ugg giyen kızlar bile vardı..ama işin garip tarafı hepsi fotokopi makinesinden çıkmış gibiydi.bu bana şu an garip gelse de belki ben lisedeyken de başkaları benim için böyle düşünüyordu bunu bilemeyeceğim..

hulasa;gelmeme değdi:)

3 Aralık 2009 Perşembe

gavırlık diz boyı


ya aşıyorum şu isviçreye valla..şaşıyorum bize...şaıyorum o halde varım zezenin dediği gibi...minareler yasaklandı amaaaaaaaa şöyle bir düşününce referandumla oldu bu iş..yani halk böyle istedi...her ne kadar bizimkiler inanç gibi özgürlerin referanduma gidemeyeceğini bas bas bağırsalarda adamlar paşa paşa gitti %57 ile hayır dediler...benim buna hiç bir diyeceğim yok...isviçre gerçek yüzünü ve çifte standardını gösterdi...bu onların demokrasisi..yani halkın istediğini yapıyorlar..kendi halklarına sınırsız özgürlük, eşitlik, hak, hukuk cart,curt var...ama başkasına gelincee.-nah-neden mi çünkü adamalr mecbur..olayı açıklamadan bide arap-islam dünyasına dönelim...adamalrda ne demokrasi var ne hak ne hukuk..çoğu krallık...hala köhne şeriat kurallarıyla yönetiliyorlar. hee buna karşı değilim ama şeriat dediğin hem güncel olacak hem de sadece halk için değil hak için olacak..bununla beraber kendi ülkemize döndüğümüzde bizim de araplardan geri kalır yanımız yok...yeni yeni bir şeyler konuşulmaya başlandı..devlet şeffaf olmaya başlandı..daha da önemlisi derin devlet kurutulmaya başlandı...


şimdi olaya genel olarak baktığımızda müslüman olan halklar ezilse de büzülse de devlete karşı gelmez..hiç duyulmuş mudur ki bir devrim bir ihtilal..ilk ihtilali bile fransızlar yaptılar özgürlük adına..ve biz hala onların özgürlükçülüklerini taklit ediyoruz...hee sıkıysarefenedum kararını uygulama halk bi isyan eder görürsün ne koltuk kalır ne bişey..