Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

5 Aralık 2009 Cumartesi

kuzguncuk türküsü

dün esti bir rüzgar ve tiyatroya gittim uzun zamandır ilk kez..ismi de başlıkta mevcut...hikaye eskiden çok iyi geçinen türk, rum, hristiyan, musevi kuzguncuk halkının daha sonra devletin el atmasıyla ilişkilerinin fesada uğramasını anlatıyor...birden türkler nazilere benzetiliyor ve diğer ırklar ezilmiş geçilmiş, evleri ellerinden alınmış mazlum halk oluyor...ve bu da benim aklıma ilk olarak ergenekonu getirmekle beraber şu an diğer hakların ellerinden alınmış olan bağaz manzaralı evlerin ne bizim ne de bir tanıdığımızın olması hasebiyle çok da üstüme alınmıyorum...o sırada birden milliyetçilik damarlarım kabardı hatta en ön sırada oturmasaydım alkışlamazdım bile..bir ara valla içimden allahu ekber diye bağırdım...devlet tiyatrosu diye gittik..devleti kötülmekten başka bir şey bulamadık...ve katoloğa bakınca da nazım, turgut cansever gibi insanlardan oyunlar var...e be kurban olduğumun devlet tiyatroları bir adet sağcı yazar\yönetmen bulamadınız mı? tabi bu üstü açık kalmış bir yara malesef...
tabi hep kötü değildi..şarkılar olayla pek ilgisi olamasa da güzeldi...yastayım adlı şarkının orjinanli ispanyolca olarak söylendi galiba..ve çok güzeldi.. consuelo luz los bilbilicos the naghtingales
bütün bu tatminsizlikten dolayı bu akşam tekrar tiyatroya gideceğim..bakalım ya nasip..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder