Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

19 Şubat 2012 Pazar

YUNUSLAR BİZİM OYUNCAĞIMIZ DEĞİL!

http://www.yunuslaraozgurluk.com

Yunus balığı zeki ve duygusal olduğu kadar saygıdeğer de bir balıktır Yunus peygamberden dolayı. Bugün TRT Belgeselde Flipperi Kurtarmak adlı bir belgesel izledim. Yunus akvaryumları hakkında.

İnsanlar özürlü çocuklarının iyi olması için yunus akvaryumlarına gidiyor. Çocuklar balıklarla yüzüyor. Anne-baba çocuklarının iyi olacağına inanıyor. Ve bunun bilimsel hiç bir mesnedi yok. Bu durum çok ilgincime gitti. Çünkü yüzyıllardır haberlerde bunu devamlı izliyoruz. Çocuklar yunuslarla terapi oluyormuş. Hepsi yalan. Tam bir para tuzağı.

Geçen yaz kızlarla Kadıköy'de çay içerken yunuslar gözümüzün önünden geçmişti. Sonra yan masadaki minik çocuk 'aaaa balık' deyince, kendimi tutamayıp 'ya balık, işte annelerinden ayrılan balıklar böyle kaybolurlar' demiştim. İyi mi kötü mü dedim bilmiyorum ama, dedim.

Ben bu balıklara çok üzüldüm ya. İşi ilginç tarafı ben çok da hayvansever bir insan değilim. Ama yazık hayvanlara, çok yazık. Akvaryum sahibi adam utanmadan diyor ki, burada kötülüklerden korunmadan balık yiyorlar dındırı dındırı.Evet, balık yiyorlar, ama fıtratlarının tersine ölü balık, hem de köle gibi çalıştırıldıktan sonra. İnsan ya da hayvan özgür olmadıktan sonra yaşamak yarım yaşamaktır. Bu da çok açken 1 ekmek yiyeceğine yarım ekmek yemek gibi bir şeydir.

Şu ünlü balık Flipper'ı herkes bilir. En azından bizim jenerasyon bilir. Belgeselde ondan da bahsediliyor. Fakat sonundan, yani balığın intihar ettiğinden.

Yunus akvaryumlarının canları cehenneme, gitmeyelim, bu mübarek hayvanları kullananlara destek olmayalım.

15 Şubat 2012 Çarşamba

beni bu kar tatilleri mahvetti. ı am sorry, ı dont love you


Küresel ısınma var, var dediler havaları nazar ettiler. Yok böyle kar-kıyamet. 15 günlük ara tatil tatil oldu bir ay. İnsan uzaktan bakınca bunun çok güzel olduğunu düşünebilir ama bu sefer çok fazla geldi bana ve dayanamadım artık. Evet, kore dizisi izledim.


İyi ki çok dizi izlemiyorum derken geçenlerde içtiğim çayın etkisiyle mi ne uyku tutmadı, zaten yarın da iş yok. İçimden bi ses ne duruyorsun film işlesene dedi. Ben de içimdeki sese semiğna ve etağna dedim. uykum gelsin diye ağır parçalar seçmedim değil. Tarkovsky'nin ilk filmi olan killers'ı izledim.-Zeynep hoca olsa benimle gurur duyardı- Ama yine uyku yok. Daha sonra harddiskimi bi karıştırdım. arkadaşımın şiddetle tavsiye ettiği ve benim hep ötelediğim "ı ama sorry ı love you" adlı diziyi gördüm. 16 bölümdü, çok masum görünüyordu. Zaten biçok arkadaşım buraya koyduğum fotoğrafı profil resmi bile yapmıştı. her ne kadar bu fotoğrafların altına Virüs bulaşmış, yavaş yavaş yayılıyor :) yazmış olsa da.Hem milyonlarca insan bu dizileri izliyordu.Demek ben de izleyebilirdim. Kardeşim o kadar sardı ki 2. dili Arapça olmasına rağmen Korece daha iyi biliyor. İzledim, sabah ezanı okundu, bizimkileri namaza kaldımdım, şarşırdılar, namaz kıldım, izledim, saat 7 oldu, izledim saat 8 oldu. Sonrasını hatırlamıyorum. Uyuyakalmışım. Neticede hedefine ulaşan bir yol izlediğim gerçeği görmezden gelinemez. 6 bölümü de uyanınca izledim. Aslında dizi çok güzel değil, sürükleyici de değil. Dizi işte. İnsan başlayınca bırakamıyor.

5 Şubat 2012 Pazar

ben böyle olsun istemedimdi
istemeden oldu ve öldü
aslında biraz istedimdi
sonra söndü
yandı söndü,yandı söndü
yanıyor
-70li yıllrda gazete satan çocuğun deyişi gibi-
yanıyorrr abiler

4 Şubat 2012 Cumartesi


Bakara Suresi 156: "Onlar başlarına bir musibet geldiğinde Ona aidiz ve Ona döndürüleceğiz derler." İşte böyleydi ya insan dilinden "innalillahi ve inna ileyhi raciğun" derken beyninden geçen bir şarkıya hakim olamayabiliyordu. kalp ve beyin farkının en güzel örneği.



Son zamanlarda okuduğum en güzel cümle :"Acısı çekilmemiş ıstılahlar..." cümlesi ve bunu ben de "var" diye tamamlamak istiyorum.
Kendimi geçen hafta Manes Ormanında hissettim. Acı şeyler okudum, acı şeyler izledim. Ve nihayetinde şuna karar verdim Cahit Zarifoğlu benim için zor şiir demek. Ben de 'Yürekdede ile Padişah'ı okuyorum. İyi, güzel, zorlamaya gerek yok.

i. Son okunan Yasinleri az seviyorum.
ii. Hz. Lut:" 1000 yıl yaşam benim için bir kapıdan girip bir diğerinden çıkmaktı."
iii. Asuman Hoca: "İnsanların dışı dil, içi dünya."