Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

29 Nisan 2010 Perşembe

dear john;

itiraf ediyorum, sırf bu fotoğraf yüzünden yazasım geldi..
bu film güzel değildi, yine de bu fotoğraf için değer...

bu aralar cemal süreyya takılıyorum..
iki lafımdan biri keşke yalnız bunun için sevseydim seni...

adem ve havvaya olan yasak gibiydin bana
keşke yalnız bunun için sevseydim seni

martı sesini özleyeceğimi düşününce aklıma sen geliyorsun
keşke yalnız bunun için sevseydim seni

ah demiyorum, dağlara ihtiyacımız var
keşke yalnız bunun için sevseydim seni

okulda bir sürü boş şey öğreniyorum, halbuki ben seni öğrenmek istiyorum
keşke yalnız bunun için sevseydim seni

malesef uykum geldi, şimdi seninle uğraşamam, daha seni rüyamda göreceğim
keşke yalnız bunun için sevseydim seni

olmayacak duaya amin demem, amin!
keşke yalnız bunun için sevseydim seni

26 Nisan 2010 Pazartesi

vavien


bir kaç gündür sınavların bitmesiyle epey film izledim ama hiç birisi beni bu kadar etkilemedi. belki de çok gerçekçi olduğundandır, gerçekten harikaydı..

uzun zamandır bir kadın adına bu kadar acı çektiğimi hatırlamıyorum. insan böyle şeyler izleyince erkeklerden, evlilikten ölümüne korkuyor..."lanet olası erkekler" diyor...gerçekten de bazen öyle.

fedakar kadınlar, lanet erkekler,
sevgi dolu kadınlar, ahtapot kılıklı erkekler
zayıf kadınlar, aç gözlü erkekler..


kadının iyi olmaktan başka ne suçu vardı..

ben olsam daha uyanık olurdum diyeceğim ama o işler de hiiiiiiiiiiiiçç belli olmuyor.. en iyisi bağlanmamak..

22 Nisan 2010 Perşembe

geç kalmış bir film, o...çocukları


-benim bi fikrim var!

-çocukların yanında böyle konuşmayın!

-beraber televizyon da izler miyiz?

-sana kesiğim.

-sensin, aptal!

-insanın yanında senin gibi biri olsun dağı dağa katar.

-balıklar, sen suyu değiştirdin diye öldü!

-ben birini sevdim.........

-sen istediğin müddetçe:)

-iş kazası!


21 Nisan 2010 Çarşamba


makyajlı halimi değil de
makyaj yaptıktan sonraki halimi seviyorum..
hani yıkayıp boyaların yüzümü terkettiği anı
bu biraz palyaçoluk ama..

gözlerimin altında halkalar oluşurken,
çizgilerin arasına giren yeşil, siyah boyalar
beni benden uzaklara götüren,
götürüp getirmeyen,
aynaya yumruk atmaya sevk eden,
acuze bir yaratık hissine gark eden boyalar.

acı bir hal!
sebebini bilmesem de
-izlediğim filmlerden mi, kliplerden mi-
freudun bahsettiği dönemlerden birinde takılıp kaldığımı düşüyorum.
örümceğin ağındaki arı gibi...

bo-hek


seni her gördüğümde gözlerim bohek bohek oluyor,
inanmazsan gel de bak...

mörtt

hah! sonradan farkettim
ona neden kızgın olduğunu

çünkü o, onunla daha çok vakit geçirmişti,
daha çok bir çatı altında kalmıştı.

ve bunlar her aklına geldiğinde
ondan daha da nefret ediyordun.

yerinde olsam ben de aynını yapardım,
belki de daha da kötüsünü..
bazen gerçekten kötü şeyler yapasım geliyor!

özdemir asaf...el insaf,nedir bu acı..

tek kişilik miydi bu şehir
sen gidince bomboş kaldı...

17 Nisan 2010 Cumartesi

"onu bir gece daha evimizde misafir edelim"

60 küsür yıl başını aynı yastığa koyduğun kişiyi tabi ki de hastane de bırakamazsın, dünyadaki son gününde bile.

15 Nisan 2010 Perşembe

olur mu?

kuş muydun
penceremin önüne konan
ve saatlerce bana bakan!
gözlerin ne renkti?
göremedim de.
özür dilerim.
seni kırmak istememiştim.
gitme!
sana sevgimi versem,
biraz da su.
hep burada kalır mısın?
kabul et!
yuvayı dişi kuş yapardı hani?
neyse, sorun değil.
ara sıra gel.
özletme e mi?
ben çok özlerim de.
ara sıra demişken,
biliyorum,
çok oluyorum ama,
her gün gel olur mu?
olur mu?
oll?
.........

11 Nisan 2010 Pazar

!


x: nerelerdeydin, seni kader mi sakladı?

y: buralardaydım da, sen biraz kördün.

x: şimdi kördüğümüm, mutlu musun?

y: hiç olmadığım kadar.



*resim mi fotoğraf mı: http://yayeveryday.com/

8 Nisan 2010 Perşembe

pembeden pembeye

yolda pembe bir vosvos gördüm
seninle buluşmadan önce
ve sen bana pembe güller almıştın
aşk dedin, sen dedim.

yeşil bir otobüse bindik
yeşil kaplı bir kitap okuyordun
can dedim, canan dedin
benim adım canan değil dedim
güldün,sen


ben utandım,
ayağıma baktım
senin ayakkabılarının bağcıkları beyazdı
kulaklarımdaki inci küpeler gibi
güzel dedim,
sensin güzel dedin.

kahverengiydi kahve
gözlerinin rengi gibi,
çikolata gibi,
tatlısın dedim
canımsın dedin.

kırmızıydı oturduğumuz masa
gülümsemenin yattığı dudakların gibi

pembeydi sonsuza kadar mutluluğun resmi
vosvos gibi.. :)

nazar değdi


genç ressam kuşun kanadındaki gözü görmüştü, hatta kendisine vazife olmadığı halde alnındaki yazıyı da okumaya çalışmıştı.kuş da onun bu çabalarına karşılık vermiş, havada bir harf çizmişti. kuş semada süzülüp giderken, ressam hala aynı yerindeydi.on yıl sonra da,yirmi yıl sonra da.

7 Nisan 2010 Çarşamba

inci


kahverengi inciler vardı gözlerinde, parlayan
en büyük istiridyenin midesinden gelen

inci tutkumu engelleyemiyorum.

ne incedir inci,
en büyük bahrlardan, bahar günlerinden
kesilmiş ellerden akan kanların izlerini taşır.

gelir konar boynuma

ve senin ellerin inciye ulaştığında
ben yok olurum yoklukta.

6 Nisan 2010 Salı

martının getirdikleri

şimdiye kadar bunun hep saçma olduğunu düşünürdüm
şimdi hak veriyorum
o sevenlere
sevip de yazanlara, çizenlere

***

bugün pazar
yarını sevmiyorum
sen, sen daha şanslısın
orada!
dua et, bana da!

***

şimdi uzaktasın
arada çok zaman var
bir günden dört saat daha az
hangi meridyen geçiyor üstünden
hangi gökkuşağı rengini seversin
hangi güne aşıksın.

***

o arabada yanında olabilirdim,
elim senin dizinde olurdu
senin elin de benim yüzümde..

***
kırmızı senin rengin,
sana kırmızı çok yakışıyor
yüzün kızarınca
kırmızı t-shirtünü giyince

ben bütün kırmızıları
ezelden beri sevdim

martının getirdikleri

şimdiye kadar bunun hep saçma olduğunu düşünürdüm
şimdi hak veriyorum
o sevenlere
sevip de yazanlara, çizenlere

***

bugün pazar
yarını sevmiyorum
sen, sen daha şanslısın
orada!
dua et, bana da!

***

şimdi uzaktasın
arada çok zaman var
bir günden dört saat daha az
hangi meridyen geçiyor üstünden
hangi gökkuşağı rengini seversin
hangi güne aşıksın.

***

o arabada yanında olabilirdim,
elim senin dizinde olurdu
senin elin de benim yüzümde..

***
kırmızı senin rengin,
sana kırmızı çok yakışıyor
yüzün kızarınca
kırmızı t-shirtünü giyince

ben bütün kırmızıları
ezelden beri sevdim