Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

18 Temmuz 2009 Cumartesi

ya yönet ya yönetil ya da itil


ben yönetmen olmak istiyorum...evet yaa buna da aslında mem ü zin destanını tiyatroda izlerken karar vermiştim ahh ne güzel olurdu..aslında şahnur bana bir hocalarının aynı benim gibi okuduktan sonra felsefe üzerine master yapıp yönetmen olduğunu söylemişti...ama bennn kimm felsefe kimm..tamam haruncuğumdan 1oo leri alıyorduk ama felsefe okumak başka bişey bi de master apayrı bişey..şimdi master yapınca bu türkiye de de olmaz ki gideceksin ingilterye cambridge'e ohhh bi kere okulun ismi var..yüz senede de bitirsen önemli değil cambridge mezunusun..ben zaten 99 senede ingilizce öğrenirim sonra da dönemde 10 dersd alır paşa paşa bitiririm sonra da bir film çekemeden ölürüm...
ne iğrenç bir hayal ya....
geri sardımmm...okulu bitirdimm.ama dünya hala krizde..ben de ismimin duyulması için yemekteyiz programına katılmışım ve sonuncu olmuşum..ama önemli değil zaten önemli olan burada tanınmak...sonra da teklif üstüne teklif..bebek bezi rekmaında oynar mısın?diye..yaw kardeşim de get ben yönetmenim..bne yönetirim tamam mı..haddiini bill hizaya gel..
bu da olmadıı...geri sardım..masterdan sonra japonyaya gidip bir geyşanın anılarını tekrar çekecem.ama çinde uygurlara yapılan zülmü duyunca hiç bir şey düşünmeden kaçak yollarla çine geçeceğim oradan da türkistama..sonra allah allah diye cihat edeceğim ...sonra da ben ölüürm millet benim filmimi yapar artık..
ya bu da olmadı ...tammam..master bitti...türkiyeye döndüm..kararlıyım her şey harika olacak...az sonra bir deprem....pofff..
yok yaaaaaaa..şimdi dönmüyorum abi ingiltereden zaten burada trabzon gibi yağışlı..ohh mis gibi rutubetli evler..lahana yemeği felan..ingilterede hayatımı devam ettireceğim..çocuk ta yaparım kariyer de havası var bende..sonra telefon çalıyor...babaaaaaaa....ben de seni çok özledimm..yaa ne var ne yok oralarda..asuman mı...ama ama...tamam haftaya gelmeye çalışacağım..evet asuman evlenecekmiş..ama ben ondan büyüğüm..offf...cıkcıkkk..
vee mutlu son:ingiltereye gittim..cambridge de uzatmadan mezun oldum.türkiyeye döndüm...bir de bakmışım yaş otuz olmuş..diyanete kapağı attım..ve beyaz atlı prensin abisi beyaz citroenli prens geldi ve ben de beyaz kıyafetler içinde sonsuza kadar...
ya bunlar acep yönetmen olmak için yeterli bir hayal gücü mü...yoksa hayalin bile hayali mi..?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder