Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

13 Kasım 2011 Pazar

iki cıvaldamayak mı yani?


bu sanal alem çok garip gerçekten. insanları olduğundan çok farklı, çok güzel, çok mutsuz, çok şu çok bu gösteriyor.

bu akşam telefonum aşk ile çaldı. neymiş efendim ben twitter'a acı şeyler yazıyormuşum, mutsuzmuşum felan da filan da. güzelcene ifadem alındı. böyle bişey olmadığı üzerine 3 kez yemin ettim vs. acıydı yani...bi de bunlar söyleyen arkadaşımın fb'ta ve twitter'da varlığı ve yokluğu belli değil ama iyi bir followır(!) olduğu kesin :)

eveeett, uzun süredir sanal dünyamı üçe ayırmıştım ki: bloğumu güzel ve sosyal olgulara( biçok insan görebildiği için ki zaten geçende burada bi arkadaşa pis yakalanmıştım, yaptığım iğrenç espiri yüzünden milyon kez özür dilemek zorunda kalmıştım ), twitterı acı durumlara( anlık, genel-geçer acılar bunlar, öldürmeyen, topuğa sıkmalık) ayırıp, fb'ta da asalak gibi yaşamayı düşünürken bu akşamki telefon her şeyi altüst etti. mahremim 5 dakikada elimden uçtu gitti gibi hissettim kendimi. aslında bunun sebebi uzun zamandır o arkadaşımla görüşmememden kaynaklandığının farkındayım yoksa 2 cümlelik lafla küçük iskender olacak insan değilim ben.

hah! geçende psikoloji okuyan bi arkadaşım twitinde şu yazıyordu :"çin de her 2dk da 1i intahardan ölüyormuş ya bunlar twitter kulllanmıyorlar mı gelsin bikaç cikleyip döksünler içlerini kafa rahat yaşasınlr"

bu arkadaşıma sonuna kadar katılıyorum ama bilemiyorum ki yine aynı aşkla yazar mıyım twitter'a?
*cıvaldasak da mı saklasak cıvaldamasak da mı saklasak gibi salak, salak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder