Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

18 Haziran 2011 Cumartesi


Şanssız mıydık? haksızlık olur şimdi
Düşünsene nasıl geçmiştik hızla
Birleşen iki güvercinin arasından
Hiç dokunmaksızın onlara

Bende tarçın sende ıhlamur kokusu
Az mı dolandık Başkentin sokaklarında
Ama işte şölenin kaçınılmaz acısı
Bizim payımıza düştü sonunda

Aşkımız şimdi görklü bir hayatın
Yabancaya berbat bir çevirisi
Sen metinde üç beş satır atladın
Ben geçmiş zamanda dondurdum fiilleri

Sen ki özenle katlanmış bir mendil gibiydin
Düşünür müsün zaman zaman acaba
Nelerle ödedik şu mevsimi
Ve gün nasıl vuruyor topuklarımıza

Şanssızım diyemem ben kendi payıma
Oluyor böyle şeyler ara sıra
Sözgelimi okul kitaplarına girmez şiirim
Bütün çocuklar anlar da




17 Haziran 2011 Cuma

karne günü



oh be okul bitti, demek isterken önümdeki sınavı, toplantıyı ve sorumluluk sınavlarını hatırlayınca ciiiuuvvv edasıyla sönen balon gibi oluyorum. neymiş efendim öğretmenler 3 ay yatarmış-mış-mış. yok be güzelim! bir gezi ve inceleme dosyası hazırlayana kadar canım çıktı. ne zor iş bu prosedürü hazırlamak.

okula az gittiğim için kendi sınıfım yoktu. ama seherin son anda rapor almasıyla 9b sınıfı bana kaldı ve karne verme şerefine nail oldum... tabi karne vermeden önce çocukları bilimum işkenceden geçirdim. 2 anket doldurttum. doldurmayana karne yok, dedim. canlarım ya, kuzular inandılar..işte öyle şeyler,meyler...koskoca 7 ay. dile kolay!



12 Haziran 2011 Pazar

bence oy vermek evlenmek gibidir.


*mantıklı olmak lazım bu işlerde.


bizim aile yine ikiye bölündü. ben yine kararsızdım her zamanki gibi. babamla konuştuk sabah. hangi partiye verdiğini sorunca söylemedi. teşekkürler babacım! bizlere güvendiğin için ve bizleri böyle yetiştirdiğin için. biliyorum bu sözlerimle belki 15 yaşında bi çocuğun konuşmasını yapıyorum ama hiç umurumda değil.



nihayetinde AKP yine birinci oldu. hayırlı olsun inşallah.. allah en güzel şekilde hizmet etmeyi nasip etsin. bir an önce şu sivil anayasa çıksın. diken üstünde durmak istemiyorum artık!



en güzeliyse bangır bangır bağıran adamlar etrafta olmayacak artık, üsküdar daha yaşanabilir bir yer olacak, çiftlik caddesi bile, hatta ladik bile.



bir başka en güzeli insanlar bu yüzden birbirlerine kızmayacaklar, küsmeyecekler. seçim bitti tekfir bitti. hz. Peygamber müslümanların böylesine bölündüğünü görseydi herkesi sıra dayağına çekerdi.





bugün çiflikte gezerken iki adam konuşuyordu(şimdi düşünüyorum da):



- chp kazanırsa atarız iki duble?



-ooo atarız tabi, başka ne zaman atacaz..

10 Haziran 2011 Cuma

hüznüne sevda!!


yaz geldi, okul bitti
şunu anladım ki öğrenciler okulun süsü,çiçeği,böceği
şimdi okul o kadar sessiz ki...

bu sessizlik içinde öğretmen arkadaşlarla normalde edemediğimiz muhabbetler dönüyor havada. bu işlerde yeni olduğumdan birileri yapsın, olayı çözsün sonra ben yaparım mantığından hareketle yapacağım her şeyi haftaya bıraktım.

güzel bir hava, rüzgar ve müdür beyle yapılan saatlerce konuşma..
hatta konuşma esnasında birbiri ardına yakılan sigaralar..
edebiyat...
******
Ben hayata yaşamaktan kaçarken tutuldum Sevgili
Bir intihara koşar gibi kabullendim hayatı.
İnadına ve isyanla yaşadım,
Ölümler çağırmaktan kısıldı sesim,
Beter oldum.
Yaşadım.
Kapanmış bir yarayı dürteler gibi yaşadım.
Tutup yine de sevişsem seni, intiharım olan yaşamakta
Aşkın panzehrinin olmayışındandır.
Benim hayatım kaybedişler üzerine kurulmuştur Sevgili
Eni sonu malum bir cinayetin masum ve meçhul bir maktulüyüm ben
Ben seni yaraya tuz basar gibi, bütün vuslatları yıkarak sevdim
Ben seni sadece sevdim.
Dedim sana. Aşk gibi hüznün de sebebi yoktur Sevgili, tutamağı vardır sadece
Ben şehirleri nemli bodrum katlarının kaldırım hizası pencerelerinden tanıdım
Yokolmuş zamanlar ve imkansız mekanlar gibidir benim sevgim
Bu yüzden büyük umutlarım olmadı, olamaz benim.
Biliyorum. Senin gülüşün benim baharımdır.
Ne ki bodrum katlarının kör odalarında aslolan hüzündür Sevgili
Ben seni hüznüne sevdim Sevgili. Ben seni sadece sevdim.
Biliyorum. Senin gülüşün benim baharımdır.
Oysa benim adım gurbetlere yazılmış, yüreğime hüzün düşürülmüştür.
Eylül yorgunu saçlarımla en güzel hüzünleri ben yaşarım.
Ben seni gerekçesiz ve neticesizsevdim.
Ve nasıl sevmişsem seni böyle dolu dizgin, ulu orta
Öylece hüzne belenmişim işte
Bazı acılar vardır, tütün gibi işler adamın ciğerine, aşk gibi, yaşamak gibi.
Sevgili
Sevmişsem seni
Ve yaşıyorsam hala
Tütün çekiyorsam gecenin bir vakti
Demli bir hüzne çatmışım belle
Dedim sana
Aşk gibi hüznün de sebebi yoktur Sevgili, tutamağı vardır sadece.
MUHAMMED VAROL ÖZTÜRK