Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

2 Mayıs 2011 Pazartesi

h.b.ö.-3- Akkuş

büşranın bir odasını işgal eden puzzle.. kıskandım valla..
çocukları seviyorum..

beş ay ne çabuk geçti. bu süre zarfında çalıkuşuluğun kaidelerini yazdık ve oynadık. alıştık artık ortama, çocuklara, bozuk psikolojilere, sevgilere, nefretlere..

cumartesi günü ani bir kararla akkuşa, büşranın yanına gittim. hani ordu, komşu şehir derken beş saat sürdü bu yolculuk. önce ünye sonra kısa bir bekleyişten sonra akkuş... akkuş belediye arabası 1950li yıllardan kalma, abartmıyorum. bu tarz arabalar görmeye ladikte alışmıştım ama ilginç olan yönü ise muavin olan adamın "hoşgeldiniz, yine bekleriz, güle güle, isterseniz eve bırakayım" gibi kelimeleri bana ve herkese karşı kullanmış olmasıydı. hani diğeerleri alışıktır belki ama benim gibi istanbulda yaşayan ve garip laflar eden adamlara karşı deli ya da sapık bakışı fırlatan ben, ne yapacağımı şaşırdım.. buram buram anadolu kokuyordu.


nihayetinde sarılmalar, öpüşmeler, hatıralar, anılar, gülüşmeler, istanbulla yapılan canlı bağlantı, kahveler, fallar, gezmeler, tozmalar...

yine de anladım ki yalnızlık allaha mahsus. allah kimseyi bir başına bırakmasın. kübra söylüyordu da inanmıyordum. insan kendi kendine konuşuyormuş. büşra o kadar ilerlememiş ama yine de sıkkın görünüyordu.. halime şükrediyorum.. benim içinse yalnız kalmak lüks.bazen istemiyor değilim. hem bu arkadaşlarımın kıymetini bilmek için de iyi bir fırsat.

dua etmek lazım ki allah her zaman iyi insanlarla karşılaştırsın bizleri..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder