Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

3 Eylül 2009 Perşembe

kobranın yükselişi, baş ağrısı ve demokratik açılım..


samsun un sosyal aktiviteleri kablumbağa edasıyla takip etmesine sinir oluyorum...geçende tarantino efsanesinin soysuzlar çetesine gidecektim..hatta durumu bildiğim halde gecikmeli gittim sinemaya..ama sonuç yine hüsrandı..hala gelmemişti sinemaya..kendimi bir an hakkaride hissettim..malesef doğu da öyle..sinemadaki film tv ile aynı anda gösterime giriyor..



cebren ve hile ile kobranın yükselişi filmines gittim..hayatta bilim kurgu filmlerini sevmedim...bunun bir çok sebebi var: çok realist olmam, bu filmlerin duygu yoksunu olması bir de son olarak bu ütopya türü şeyleri çokça hayal edememem(yani içime sindirememem)ve filmin sonunda o kadar sesten dolayı başa saplanan süper bir baş ağrısı...sinemada sadece iki kişiydik..arkadaşa diyorum ki "bak!başka kıza yapmam, seninn için sinemayı kapattım XD" ama o sırada bu şehirde sadece iki kişinin gittiği bir filme gitmek pek akıl karı değil ya neyse...



peki bu filmin demokratik açılımla ne alakası var diyen bağırışmalar geliyor kulaklarıma...susun bir dakika, bi dakka kardeşim bağırmasana...anlatıcam şimdi...bence yediğimiz hıyarın, ramazanda içtiğimiz maden suyun bile demokratik açılımla çooooooook ilgisi var...(bu biraz mübalağa oldu ama) film bir silah satıcısının kendi vatanına ihanetle başlıyor..yani kendi devletine silah sataken aynı zamanda düşmana da silah satıyor..bu öğrenilince de demir bir maskeyle ömür boyu yşamaya mahkum ediliyor...daha sonra ikibin bilmem kaç yılında bunun bilmem kaçıncı göbekten torunu bu serüveni sürdürüyor..ama bu adam çok zeki...yine de kim amaerikan ordusuna karşı koyabilmiş ki..böyle bir şey olamaz hollywood da...orda olanlar değil, olması gerekenler olurken bizim sinema sektörü ise tam tersi bir ivmeyle gidiyor...bence kürt sorunuyla silah tüccarları iyi para götürdüler..hem türk ordusu güçlendi hem de kürtler...ve 30 bin şehit verildi...peki silahı satan kim?iki tarafa da aynı kişiler olmakla beraber, türkiyenin ayağını kaydırıp en güzel şekilde bundan istifade eden kişiler...evet biz şimdi rahat rahat salatamızdaki hıyarı yiyorsak, üstüne de limonlu gazozu içiyorsak ordumuzun güçlü olmasındandır...



dün de siyaset meydanını izledim..konuklar çocuklardı..türkiyenin her tarafından gelen çocuklar demokratik açılımı kouştular...ve hepsi bu açılım konusunda tek yürekti...ama onların açılım dedikleri şey, benim anladığım kadarıyla hizmet..eğitim, sağlık vs...türkiyede herkesin aynı haklara sahip olduğu kesin ama bu hakların kullanılması tabiki eşit olarak bize yansımıyor...sadece doğu bloğuna değil bize de...ama doğunun durumu tabiki daha kötü...programda ayrıca kürtçe den bahsedildi...zorla türkçe öğrenmeye zorlanmak, hatta bu uğurda dayak yemek...bir an kendimi düşündüm de dehşet korkunç bir şey....bununla beraber aklıma bir komplo teorisi geldi...acaba şimdiye kadar gelen hükümetlerin doğuya yatırım çok yapmamalarında terör yanında, söz sahibi entellüktüel kürtlerin çıkmasını da önlemek var olmuş olabilir mi? ne de olsa şimdiki nesil canavar gibi..okumayan yokk...eski okuyan nesil de dtp olarak mecliste yer alıyor..bunun artmasından hükümet korkmuş olabilir diye de düşünüyorum...

siyaset programında bir çocuk dedi ki: birlikte neden sonsuza varmayalım?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder