"... başka türlüsünü yorgunum anlatmaya"

bazen başka bir şehir almaz kırgınlıkları

nereye gidersen git

o bir alaktır

yapışmıştır yakana

seni mutlu edemez, ettiği mutsuzluk için ona küfredersin istemeyerek.

kıta değiştirmek,

sevdiğin insanlarla olmak,

kardeşini öpmek,

en sevdiğin şeyleri yemek,

beyazıtta namaz kılmak,

çok rutin geliyor,

hatta bunlar hakkında konuşmaya bile değmiyor.

uf

şikayetim Allah'a değil Meral!

sen de bilirsin bu durumu.

hem ben yapmam öyle şeyler.

**

şikayetim kadere/kaderi

ve kader....

vallahi de keder billahi de keder.

**

çok mu nankör oldum ne?

bu aralar nankörüm, kabul.

güzel yalanlar..

lisedeyken hocam şöyle demişti: bana öyle bir yalan söyleyin ki doğruluğu ömür boyu sürsün..

yalan söylemek kötü gerçekten, hem de çok akıllı olmak alzım ki devamı gelsin, çuvallamayasın ama büyük günahlardan biri de...

ama bu film o kadar mutlu etti ki beni, içim bi hoş oldu..

ne rahat filmdir audrey tautou'nun filmleri..bahar yeli gibi.. büyük bir kupa çayın yanında bir dilim browni gibi..

mektup yazmak ne güzeldir.. eskiden vardı öyle şeyler.. şimdilerde ise.. herkes biliyor şimdilerde ne olduğunu..ben mektup yazmak istiyorum iğrenç yazımla.. zarfı yalamak.. heyecanlanmak felan filan.. sevgili blog..