Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

30 Aralık 2010 Perşembe

peff!

Nihayet ledik’te yerleşik hayata geçtim. Şu an evde ilk yalnız gecemi geçiriyorum. Korkuyor muyum? Tabi ki, hayır. Ama çok sıkıcı ya. Okuldan geldiğimden beri internete girdim, ondan da canım sıkıldı. Saatlerdir şarkı dinliyorum, ağır parçalar dinliyorum. Yalnızlık gerçketen zor. Mesela az sonra film izleyeceğim. Hem de pazartesi sınavım var. Ama hiç çalışasım yok. Daha saat 19.46. ya nasıl geçecek o kadar zaman. Ahh yazın ne güzeldi ya. Tez yazacağım deyip gece gezmelerimin acısını galiba şimdi çekiyorum. Ladikte gezecek yer yok. Arkadaş da yok. Acılar çocuğuyum ülen..

Gelelim okula. 9. sınıflardan nefret ediyorum mesela. Hiç söz dinlemiyorlar. Garip yaratıklar. Ama diğer ç.ocuklarımı seviyorum. Gençlerle olmak güzel ya. Ladik’e de alıştım galiba, zaten bu kadar küçük yere alışmak pek de zaman gerektirmiyor. İstanbulu ölesiye özlüyorum. Artık tamamıyle Uygurlar gibi yerleşik hayata geçmek istiyorum, istanbulda. Tiyatroları özledim. Akbil basmayı özeldim. Çamlıcaya yürüyüşleri.fethi paşayı. Okulun kantinin. Ya hu buradaki kantin bir metrekare hocaların iddialarına göre o da zor yapılmış.  allahım ya böyle komik şeyleri gördükçe sinir oluyorum ya.

Bugün nöbetçiydim. Yok arkideş nasıl iş anlamadım gitti ne iş. Bir dakika oturmadım yerimde. Hep koştur, koştur. Gerçekten zor. Allahtan son ders çocukları toplayıp konuştuk onlarla, yani diğer hocalar konuştu

Bazen bizim hocaları anlayamıyorum valla. Sanki hiç kendileri genç olmadı ki bunlardan olağanüstü şeyler bekliyorlar. neyse ben anlıyorum onları. Ama şu 9. sınıfları anlamıyorum. Valla çok pis dövmek istiyorum bazılarını. Ama biri de tepki verir diye de korkmuyor değilim. Okuldan bir hocaya göre kimse öyle bir şey yapamazmış ama ya öküz kafanın bana yapacağı tutarsa diye de içimden geçirmeden edemiyorum. Onun dışında artık sınıf defterlerini doldurabiliyorum. Biliyorum olağanüstü şeyler değil ama olsun yazayım dedim
Yarın son okul günü, herkese “seneye görüşürük” diye iğrenç espiriler yapacağım. ay inşallah öğleden sonra ders olmaz, diye de dua edeceğim. Yarın yine 9lar var.

Bu arada bayan hocalarla çok pis dedikodu yapıyoruz. Ama öyle korkunç şeyler felan değil. Çok eğleniyorum. Her okulda dedikodu oluyormuş, bizim okulda olmayacak diye korktum ama herkes benden beter

8 Aralık 2010 Çarşamba

yurda dönüş..

evet uzun zamandır yazmayı düşünüyordum da, diye başayan cümlelerden her ne kadar sıkılsam da, yazmak gerçekten kafa toplamayı gerektiriyor bu bir gerçek.. evimdeyim ve kafam toplu sayılır.

uzun zamandır beklenen anlar geldi ve geçti.. o sırada neler hissettim hepsini yazmak isterdim ama..aması maması yok yazıcam aklımda kalanları:)

1. insan gerçekten uyuyamıyor ya, düşünsene yarın atanacağın yer belli olacak ve bu gerçek bir şey, mecbursun..yatakta dön, dön, dön..
2.yorgun argın kalk, okula git.. etrafındakilere heyecan var mı, heyecan diye sor, ve kendin içinde sanki bir kuş kalbi taşıyormuş gibi ol..
3. 12 de açıklanacağına adapte olmuşken zahidenin telefonuna gelen mesajla soğuk terle dök, o bakırköyü kazandı, peki ya ben, peki ya ben, diye soruların kafadan şimşek hızıyla geçmesi çok zararlı bence beyine:)
4. izin al ve dersten çık, koşa koşa kütüphaneye git. yanında kalleş zahide de olsun. klavyeyi kırar gibi tc numaranı gir ve samsun yazısı karşına çıksın..ama önce tam olacak göremiyorsun.hatta algılamıyorsun. zahide "anaaaaaaa samsun" deyince bir silkinip kendine gelme süreci ve daha sonra zahideye sarılıp kısa süreli bir ağlama..
5. anneyi, babayı, teyzeyi arama. zaten bu üçü gerekli yerlere haber verirler diye çok da gerisini düşünmeme..
6. derse girecekken kızlardan gelen haberlerle tekrar sevinme.. ama bir burukluk. ya okul ne olacak?
7. derse girme..ve sonucu söyleme.. m.ali hocanın "asiyeyi kaybettik" sözüyle yıkılma..ama ders esnasında dersten başka herşey düşünme..bu çok uzun süre devam edecek.
8.arada kantinde bütün kız gürühuyla buluşma, sarılma, öpüşme, kısa süreli kutlama..
9. mazlum hocanın ağıt yakması ve zılgıt çekmesini dinleme..
10.ders ismail yiğit olsa da aklın hala uç bölgelerde gezdiğinin hala farkına varamama.. saniye 19765 çeşit hayal kurabilme kapasitesine sahip olma..
11. bu arada telefonun hiç susmaması, gelen tebriklere sonsuz kere teşekkür etme..
12.evdeki kızlarla tekrar bu hal üzerine konuşma, yine bir burukluk..okul ne olacak?şimdi hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..
13.salı günü: hala hayal kurmaca. yine burukluk. ani eve dönüş ve okula başlama kararı..
14.samsun yolu, metronun suıt otobüsleri harika.. yol boyunca acıtasyon şarkılar dinleyip, inleme..
15. samsun..
16. il milli eğitime evrakları teslim etme, o sırada benim okula yeni atanan bir kızla tanışma..
17. burukluk..ladik yolu git, git bitmiyor. mevsim değişikliği olağanüstü. sarının her rengi var.. bozkırın en alası.. erzincana 300 km kalmış..
18. ilçe milli eğitim..
19.suluova, gelmişken amasyaya da geçelim dedik.
20.okula gidiş..
21. müdür çok tatlı birine benziyor.okul küçük. 166 öğrenci var.
22.ama ladik yaşanacak yer değil. her tarafta büyük ve küçük baş hayvancılığın her ebatı var.
23.hayatımda ilk kez canlı çoban gördüm, abası ve köğeği vardı.
24. buğday yeşilini sevdim..
25.patates soğan çok ucuz:)
26. resmen çalıkuşunu oynamaya başlayacağım haftaya.