Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

24 Ağustos 2009 Pazartesi

MEM Ü ZİN

Mem u zin

En çok bilinen kürt destanı. Şunu fark ettim ki bir şeyleir bilince sürekli bir halde de ja vu oluyorsun ve bu süper bir şey.
Aslında bakıyorum da benim böyle şeylerle pek de ilgim olmaz..neden mem u zin..olay şöyle başladı…tubayla uzun zamandır tiyatroya gitme planı yaparken bir gün ben bir durak yürümeyi göze aldım ve erkenden indim…yolumun üstünde olan musahipzade Ekrem tiyatrosuna uğrayıp aylık bülteni aldım..şansıma sezonun son oyunlarına yetişmişiz.bir de bunları profesyonel oyuncular değil de üniversiteli gençler oynuyordu. Ayrıca müzikaldi.bir önceki coreliaunus faciasının üstüne güzel giderdi.bir de bedava olması tabi ekmek kadayıfının üstündeki kaymak gibi geldi..eh ne de olsa öğrenciyiz daaa…bülteni incelediğimde en uygun uyunun mem ü zin olduğuna çoktan karar vermiştim bile çünkü hem hafta sonuydu hem de bir kürt destanıydı bu da tubanın özü demekti..kürt meselesi olunca ağzını açıp gözünü yuman bununla beraber tek kelime Kürtçe bilmemesiyle ironi miktarını fazlasıyla taşıyan tubaya bunun iyi geleceğini düşündüm..zira öyle oldu..
Gerçekten izlerken büyük zevk aldığım ve oyunculuklarıyla da gözlerimi yaşartan bir oyun ve destandı..müzikler zaten Kürtçe..ben de zaten bayılıyorum böyle etnik, mistik farklı şeylere..birden içine çekti beni..bu içimdeki yönetmen olamanın ukte olarak kalması da taa bu gündendir..çünkü burada oynanan satranç sahnesi benim için dehşet bir zeka örneğini barındırmaktaydı..bununla beraber bir gün gerçekten yönetmen olsam bile, önüme tüm imkanlar dökülse bile hiçbir şey yapamamanın korkusunu şu an bile içimde hissediyorum ya neyse…tiyatroyu izlerken benim çocuğum da böyle olmalı dedim..allah kah halay çekiliyor kah ağıt yakılıyor felan..bununla beraber oradaki bir müziğin tuba asi dizisinin de müziği olduğunu söyleyince kısmen hayal kırıklığı yaşadıysam da bunun üstünde çok durmadım..tabi ilerleyen sahnelerde çocuğumun tiyatrocu olabilme ihtimalini aklımdan çıkarıp attım, yoğun yakın temastan dolayı..(vay bee ben de elif şafak nasıl basit bir şeyi uzun yaıyor diye merak eder dururdum..demek olması gereken\aklına gelen her şeyi yazınca böyle oluyormuş)ve tiyatro bittiğinde herkesin yüzünde buruk bir tebessüm vardı,mutsuz sondu…
Tiyatronun üzerinden çok geçmeden bir diğer kürt arkadaşım olan elifle konuşurken laf arasında bu da, bana filmini de izlememi tavsiye etti, de nereden bulacağımı söylemedi..demek ki bu büyük bir efsane dedim..ondan sonra önüme ne kadar kürt gelince de mem ü zin diyordum…herkes ”ayy, çok acı” deyip devamını getirmiyordu…eliften bir de müziğini aldım..
Son zamanlarda da kürt açılımı diye başlayıp daha sonra demokratik açılım diye devam eden bir açılım gündemde…bu hükümet de açılım üzerine açılım gerçekleştiriyor..aklıma Cüneyt arkının “ açılın üleyyyyn” lafı geldi nedense..bir eski türk filmlerinde onun,tek başına yirmi kişi bir elden geçirmesi avrdır ya neyse…işte öyle demokratik açılımı konu edinen bir haber programında bir bili adamı mem ü zin den partlar okuyup, kürt kültürünün ne kadar güzel olduğundan bahsediyordu..tabi yine kulaklarım kabardı..sağolsun spiker de Kürtçe bilmediği için tercümesini de ettiriyordu..böyle latif sözler kaldı kulaklarımda..bununla beraber bu yıl Mardin üniversitesinde Kürtçe bölümü açılacağının da müjdesini verdi programa konuk olan kişi…elif adına sevindim…o zaten seçmeli olarak bu dersi alsa da ileride onun işine yarayabilir.
Yine geçende zaman gazetesinin haber kısımlarını atlayıp,kültür sanat bölümüne gelince “trink”diye bir ses yankılandı beynimde..yine mem ü zin vardı..bu sefer onun yazarını da öğrenmiş oldum…ahmed i hani adında Hakkarili bir aydınmış..
İşte hepsi bu kadar..ama mem ü zin benim gözümde bir yap boz gibi, gün geçtikçe yeni parçalar eklenen.yeni r şeyler öğrenince yazmaya devam edeceğim..

MEM BI DÎCLE'RA DI BEYÎVE / MEM'IN DİCLE'YE SESLENİŞİ 'Ey Şıbhetê eşkê min rewane.. / 'Ey benim gözyaşlarım gibi dökülen nehir..Be Sebr û Sıkünî aşiqane / Ey âşıklar gibi sabırsız ve sükûnetsiz nehir..Bê Sebr û Qerar û bê Sıkûnî / Sabırsız, karasız ve sükûnetsizsin, Yan Şıbhetê min tu ji cinûnî? / Yoksa benim gibi sen de deli misin?Qet nine jibo tera qerarek / Senin için hiçbir karar kılmak yok, Xalıb di dilê tedaye yarek.' / Galiba senin gönlünde de bir yar var.'

2 yorum:

  1. ya biraz arapça biraz farsça karışımı gibi yani ortak olan kelimelerden çıkıyo bir şeyler sanki..belki üstüne dursak kısa sürede öğreniriz he fena mı olur :)

    YanıtlaSil
  2. ahh ahh..haklısın da sütüne durulacak o kadar şey var ki..sen küçüksün ,dur üstünde..bense bugün kpss kitaplarımı aldım:s

    YanıtlaSil